1. Ürün Olarak Bilim
Bu anlayışı 20. yüzyılın başlarında savunan Mantıkçı pozitivistlere göre bilimin işlevi, bizim dışımızda var olan olgusal dünya ile bizdeki mantıksal yapı arasında olguları oldukları gibi betimlemek ve açıklamaktır
Mantıkçı pozitivistlere göre, bir kuram iki yolla doğrulanabilir veya denetlenebilir:
I. Doğrudan doğrulama:Bir kuramın bir önermesi veya kuramın kendisi, deney ve gözlem yoluyla bir karşılık bulup destekleniyorsa bu, doğrudan doğrulamadır.
II. Dolaylı doğrulama:Her zaman doğrudan deney ve gözlem bir önermeyi doğrulamak için yeterli olmayabilir. Yardımcı alet ve gereç kullanarak yapılan doğrulama, dolaylı doğrulamadır. Örneğin; bir telde elektriğin olup olmadığını direkt olarak veya çıplak gözle bilemeyebiliriz. Telin ucuna takılacak bir ampermetre
ile elektrik olup olmadığı test edebiliriz.
Popper, bilimin yönteminin tümevarım değil de tümdengelim olması ve bilimselliğin ölçütünün de doğrulama değil, yanlışlama olması gerektiğini öne sürer. Yanlışlanabilirlik ölçütüne göre genel bir önerme, tek bir karşıt örnekle yanlışlanabilir. Tüm kuğuların beyaz olduğunu göstermek imkânsızken tek bir kuğunun başka bir renkte olduğunu göstermek daha kolaydır.
Mantıkçı pozitivistlere göre, bir kuram iki yolla doğrulanabilir veya denetlenebilir:
I. Doğrudan doğrulama:Bir kuramın bir önermesi veya kuramın kendisi, deney ve gözlem yoluyla bir karşılık bulup destekleniyorsa bu, doğrudan doğrulamadır.
II. Dolaylı doğrulama:Her zaman doğrudan deney ve gözlem bir önermeyi doğrulamak için yeterli olmayabilir. Yardımcı alet ve gereç kullanarak yapılan doğrulama, dolaylı doğrulamadır. Örneğin; bir telde elektriğin olup olmadığını direkt olarak veya çıplak gözle bilemeyebiliriz. Telin ucuna takılacak bir ampermetre
ile elektrik olup olmadığı test edebiliriz.
Popper, bilimin yönteminin tümevarım değil de tümdengelim olması ve bilimselliğin ölçütünün de doğrulama değil, yanlışlama olması gerektiğini öne sürer. Yanlışlanabilirlik ölçütüne göre genel bir önerme, tek bir karşıt örnekle yanlışlanabilir. Tüm kuğuların beyaz olduğunu göstermek imkânsızken tek bir kuğunun başka bir renkte olduğunu göstermek daha kolaydır.
2. Etkinlik Olarak Bilim
Thomas Kuhn'a göre, Bilim; bir etkinlik sürecidir; bu süreci yönlendiren olgular bilim insanlarının oluşturduğu topluluk ve onların çalışmalarıdır.Kuhn, bilimsel süreci oluşturan adımları bir sıra ile açıklar. Bu süreç sürekli kendini yenileyerek tekrar eder. Bilim statik bir sonuç değil, devamlı bilimsel devrimlerle ilerleyen bir etkinliktir
Kuhn'a göre bilimin oluşumu ve gelişimi bir paradigmadan diğerine geçişle olanaklıdır. Bu devrimsel bir etkinliktir.
Paradigma :Paradigma, belli bilim insanı topluluğunun kabul ettiği bir bakış açısı olarak bilimsel kuramların ve yasaların uygulamasını gerçekleştiren, kavram, yöntem veya bilimsel görüşlerdir.Bilim insanının dış nesnel gerçekliği açıklamada kullandığı bakış açısıdır; yani kuramsal çerçevedir.
Paradigmanın aşamaları:
a. Bilim ÖncesiDönem
b. Olağan Bilim Dönemi
c. BunalımlarDönemi
ç. Bilimsel Devrim Dönemi
Kuhn'a göre bilimin oluşumu ve gelişimi bir paradigmadan diğerine geçişle olanaklıdır. Bu devrimsel bir etkinliktir.
Paradigma :Paradigma, belli bilim insanı topluluğunun kabul ettiği bir bakış açısı olarak bilimsel kuramların ve yasaların uygulamasını gerçekleştiren, kavram, yöntem veya bilimsel görüşlerdir.Bilim insanının dış nesnel gerçekliği açıklamada kullandığı bakış açısıdır; yani kuramsal çerçevedir.
Paradigmanın aşamaları:
a. Bilim ÖncesiDönem
b. Olağan Bilim Dönemi
c. BunalımlarDönemi
ç. Bilimsel Devrim Dönemi
Klasik Bilim Anlayışı
Modern çağın etkisi ve bilime verilen değerin artmasıyla birlikte ortaya çıkan bir bilim görüşü olan pozitivizm, kendi ilkelerini bilime yükleyerek, bilimin ne olduğunu veya ne olması gerektiğini belirlemiştir. Bu anlayışa göre ;
- Bilim, bize gerçek ve olgusal dünya-evren hakkında bilgiler verir.Bütün bilimlere örnek olabilecek ideal bilim matematiktir.
- Bütün bilimler aynı fizikte olduğu gibi matematiğin diliyle ifade edilebilmelidir. Hatta sosyal bilimler bile matematiğin dilini kullanmalıdır.
- Bilimsel açıklamanın amacı, bilimsel yöntem kullanarak tek tek olaylardan hareketle tümevarımsal olarak genel yasalara varmaktır.
- Bilimsel açıklama nedenselliğe dayanır. Neden - sonuç ilişkisi kurulmadan bilimsel açıklama yapmak çok zordur.
- Bilimin ilgilendiği konular ve bilimsel araştırmalar çok olsa da bütün bilimlerde ortak bir yöntem olmalıdır.
- Bilim, bilgi birikimi hâlinde doğrusal ilerleyen bir süreçtir; sonraki bilgiler, öncekileri kapsayıcı özelliktedir. Örneğin; Einstein'ın kuramı Newton'ın kuramından daha kuşatıcı, ama onu reddedecek yapıdadır.
- Bir gün gelecek bilim mükemmelleşecek, bilimsel bilgi mutlaklaşacaktır.
BİLİMİN ÖZELLİKLERİ
1.Aşağıdaki özelliklerden hangisi bilimin niteliği değildir?
A)Akla dayalıdır. B)Genelleştirilmiş bir bilgidir. C)Sonuçları kesindir. D)Subjektiftir. E)Evrenseldir. 2.Bilim, üzerinde herkesin birleşebileceği yargıları konu alan bir faaliyettir. Bu tanımda bilimsel bilginin hangi özelliği vurgulanmaktadır? A)Objektif olmasının B) Kişisel olmasının C) İlerlemesinin D) Evrensel olmasının E) Akla dayalı olmasının 3.Kuhn'a göre bilimin tarihsel ve toplumsal bir boyutu vardır. Bu nedenle bilimin ne olduğunu anlayabilmek için bilim adamları topluluğunun yaşadıkları dönemi, dönemin olaylarını, özelliklerini, inançlarını bilmek gereklidir Kuhn'un bu görüşlerine dayanarak aşağıdaki bilgilerden hangisine ulaşılabilir? A)Bilim adamları nesnel olmalıdır. B) Bilim adamları, önceki bilimsel çalışmalardan yararlanmalıdır. C) Bilimin yanlışları dış dünyanın yapısından kaynaklanır. D) Bilim adamları içinde yaşadıkları çağın koşullarından etkilenirler. E) Çağına göre ileri toplumlar, bilimin gelişmesine katkıda bulunurlar. |
4.T. Khun'a göre bilim kesintisiz birikimli bir süreç değil tam tersine sürekli kesintilere uğrayan kopmalar ve geri dönüşler yaşayan bir süreçtir. Bu nedenle de sürekli sıçramalar ve atılımlar şeklinde ilerlediği için eski ve yeni bir
bağ kurulamamaktadır. Paragrafa göre Kuhn aşağıdakilerden hangisine karşı çıkmaktadır? A) Bilim adamlarının sosyal yapıdan etkilendiği B) Geçmişten geleceğe bilimin düzgün bir doğru şeklinde ilerlediği C) Bilim çalışmalarının insanlığa fayda getirdiği D) Bilimsel çalışmalarda kopmalar olduğu E) Bilimi paradigmaların yönlendirdiği 5.Bugün sahip olduğumuz astronominin açıklamalarına ve bilgilerine dayanarak, ilerde meydana gelecek bütün güneş ve ay tutulmalarını güç ve tarihi ile kesin olarak kestirebiliriz. Paragrafta bilimin hangi özelliği üzerinde durulmaktadır? A)Öndeyi (Öngörü) imkânı sağlaması B)) Nesnel olması C) Dinamik olması D) Determinist olması E) Birikimli olarak ilerlemesi |
Bilim Felsefesi
Bilim Tarihi
Bilim tarihi kısaca bilimin doğuş ve gelişme öyküsüdür. Amacı nesnel bilginin ortaya çıkma, yayılma ve kullanılma koşullarını incelemektir.
İlkçağda BilimÇin Uygarlığında bilimsel faaliyetin başlangıcı M.Ö. 2500’lere kadar götürülebilir. Zaman zaman sınırları Hindiçini de içine alan, zaman zaman ise sadece Sarı Irmak civarında ufak bir devlet şeklinde görülen Çin, ilk insan kalıntılarının (Sinantropus Pekinensis) bulunduğu yerlerden biridir. Çin uygarlığı, genellikle, kapalı bir uygarlık olarak nitelendirilmiştir. Ancak Türklerle ve Hintlilerle yakın ilişki içinde oldukları bilinmektedir. Bu etkileşim sonucunda Türklerin kullandıkları On İki Hayvanlı Türk Takvimi’ni benimsemişlerdir. Hint uygarlığından ise, özellikle matematik konusunda etkilendikleri bilinmektedir. On ikinci yüzyıldan itibaren yapılan seyahatler sonucunda, matbaa ve barut gibi teknik buluşlar, Avrupa’ya Çin’den götürülmüştür.
|
Ortaçağda bilimEskiçağ ile Yeniçağ arasında kaldığı için Ortaçağ olarak adlandırılmış olan bu dönemin başlangıç ve bitiş tarihleri kabaca 4. ve 14. yüzyıllar olarak belirlenmiş ve arada kalan bin yıllık dönem birbirlerinden az çok farklı özellikler sergiledikleri için üç kısma bölünmüştür: 4. ve 10. yüzyıllar arası Erken Ortaçağ 11. ve 12. yüzyıllar arası Yüksek Ortaçağ ve nihayet 13. ve 14. yüzyıllar arası ise Geç Ortaçağ olarak adlandırılmaktadır.
Ortaçağ düşüncesinin belirgin özelliklerinden birisi, dinî öğretilere dayanan dinsel bakışın ön plana çıkmasıdır; ancak düşüncede dinîleşme Yahudilik ve Hıristiyanlık gibi dinlerin ortaya çıkması veya güçlenmesi ile başlamamıştır; kökleri Hellenistik Dönem ve Roma Dönemi felsefelerine ve özellikle de Yeni Platonculuk’a ve Stoacılık’a kadar geri götürülebilir. |
Rönesans ve sonrasında bilimRönesans’ı, Ortaçağ ile Yeniçağ arasında geçen zaman dilimi olarak tanımlayabiliriz; ancak Ortaçağ ansızın sona ermediği gibi Yeniçağ da ansızın başlamamıştır. Ayrıca Ortaçağ’ın bitmesi ve Yeniçağ’ın başlaması her ülkede aynı tarihlerde gerçekleşmemiştir; örneğin İtalya’da diğer ülkelerden daha önce, 14. yüzyılın ortalarında ‘Petrarca Zamanı’nda başlamıştır.
Rönesans, diğer bütün özellikleri bir yana, Ortaçağ’ın kavramlarına ve yöntemlerine karşı bir başkaldırıdır. Herkes bilir ki her nesil bir öncekine karşı şu veya bu ölçüde tepki gösterir; her dönem bir öncekine karşı yapılmış bir başkaldırıdır ve bu böyle devam eder; ancak, Rönesans’da yapılan başkaldırı, diğerlerine göre daha sert olmuştur. |
BİLİM TARİHİ İLK UYGARLIKLAR ESKİ ÇAĞDA BİLİM 1 VE. ..'den daha sunumları izlemek Torkan Armagan |
Bilim tarihi from Salih Doğan |
|
|